Amortisörler genellikle sıkıştırma ve geri dönüş eğrileri ile ifade edilen şekilde belli hızlarda belli kuvvet direnci vermek üzere tasarlanmış parçalardır. Çok basitmiş gibi görünmekle birlikte doğru değerlerin saptanması uzun mühendislik, test ve doğrulama çalışmaları gerektirmektedir.
Bu çalışmaların ana fikri araç konforu ve sürüş güvenliği açısından optimum değerlerin yakalanmasıdır. Prensip olarak “damping force” değerleri yani amortisörün direnci arttıkça, diğer deyişle amortisör sertleştikçe aracın sürüş ve komutlarına cevabı iyileşir ve sürüş emniyeti artar. Bu şekilde hem fren mesafesi kısalır hem de virajların daha yüksek hızlarda alınması mümkün hale gelir. Ancak bunun karşılığında sürüş konforundan taviz verilmiş olunur, çünkü süspansiyonu sert olan bir araçta yolcular yol darbe ve etkilerini daha sert hissederler, aynı zamanda bu durum araç kabini içerisindeki gürültü seviyesini de olumsuz etkileyecektir. Bu sebeple süspansiyon sistemleri üzerinde çalışan mühendisler aracın konfor ve yol tutuşu karakteristiklerini optimize etmek amacı ile “damping force” değerlerini ayarlarlar. Araç tipi, araç segmenti, yol koşulları ve tüketici beklentileri süspansiyon sistemleri üzerinde çalışan mühendisleri sürüş konforudan mı yoksa sürüş emniyetinden mi taviz verileceği doğrultusunda yönlendirirler.
Amortisörün temel fonksiyonu yol yüzeyi ile lastik arasında optimum temasın korunmasını sağlamaktır. Böylece;
- Hızlanma esnasında
- Frenleme esnasında
- Dönüşler sırasında
Araç ağırlığının tekerlekler üzerinde eşit dengelenmesine ve aracı yolda tutan sürtünme kuvvetlerinin etkin olarak sağlanmasına yardımcı olur.
Ayrıca amortisörler titreşimin yolcular ve araç gövdesi üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasına da yardımcı olur. Amortisörler aks üzerine gelen darbe kuvvetlerinin azaltılmasını ve böylece parçaların daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Aynı zamanda amortisörler araç kabini içindeki gürültü seviysinin de azaltılmasını sağlar.